Zihni AĞIRMAN


YENİ SİSTEM YENİ DÖNEM


Türkiye yeni bir kapının eşiğinden geçiyor.

24 Haziran erken seçimleri için dün 56 milyon seçmen sandık başına gitti.

Yazımı kaleme aldığım saatler oy kullanma işlemi devam ediyordu.

Henüz sandıklar açılmaya başlamamış bile.

Sadece tahminlerin dışında sonucun ne olacağını kimsenin bilmediği saatlerde.

Türkiye´yi 2 aydır kasıp kavuran bir süreçte seçimin haricinde bir yazıyı da kaleme almak doğru olmazdı elbet.

Bu vesile ile seçimden ziyade yeni sistemle ilgili bazı değerlendirmede bulunmak istedim. 

Parlamenter sisteminden, Başkanlık sistemine geçilmesi gerçekten Türkiye için yeni bir milat olmuştur.

Devlet Başkanlığı yarı başkanlık sistemidir.

Tam başkanlık değil.

Parlamento yok sayılmıyor.

Kanun çıkarmanın yanında yaptırımı da vardır.

Daha net olması açısından söyleyeyim.

Yeni sisteme göre parlamento; şayet Devlet Başkanı´nın izlediği yönetim şeklini beğenmez ise fesih etme yetkisine sahiptir.

Ancak Meclisin de kendi kendine fesih etmiş sayılacak.

Aynı durum Devlet Başkanı için de geçerlidir.

Devlet Başkanı yani Cumhurbaşkanı Meclisi fesih etme yetkisine sahiptir.

Lakin Parlamentoda olduğu gibi böyle bir durum hâsıl olduğunda Cumhurbaşkanı da kendini fesih etmiş sayılacak.

Yani birbirlerini otokontrol sistemiyle denetleyebilecek.

Yeni süreçte 22 bakanlık sayısı 16´a düşürüldü.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bu durumu, "Yeni sistem, demokrasinin ve Cumhuriyet´in temel niteliği olan güçler ayrılığını asla zayıflatmıyor tam tersine, daha da güçlendiriyor. Bakanlık sayısını 16´ya indiriyoruz" şeklinde açıklamıştı.

Evet, Türkiye yeni bir döneme giriyor.

Sistem bugünden itibaren değişiyor.

İktidarlar gelip geçer, değişir ancak sistem kalıcıdır.

Yeni sistemin ve yeni dönemin vatanımıza milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Ülkemiz gerçekten zor bir süreçten geçiyor.

Bir taraftan Kuzey Irak´ta ve Suriye´de terörle verilen amansız mücadele, bir taraftan dünya devletleriyle üstünlük kurma, Ortadoğu da söz sahibi olma, ekonomik darboğazla verilen bir mücadele var.

Döviz terörü ve ekonomi üzerinden yapılan saldırılar hakeza öyle

Soğanımıza, patatesimize kadar inen güçler

Tüm Dünya, Türkiye´nin aleyhinde birleşirken, biz Türkiye olarak tüm dünyaya kaşı kenetlenmemiz gereken bir süreçteyiz.

Siyaseti bir tarafa bırakarak, vatanın ve milletin menfaati doğrultusunda birleşme zamanımızdır.

Yoğun bir seçim süreci geçirdik.

Çok yorulduk.
Bugünkü yazımı sizleri biraz gülümsetme adına bir fıkra ile tamamlamak istiyorum.

xxx

Siyasetçilerden biri akıl ve ruh hastanesinde konuşma yapıyormuş.
Bir kişi dışında dinleyicilerin tümü alkışlamış.
Bizim siyasetçi, alkışlamayan kişiye dönerek, "Herkes alkışlıyor sen niçin alkışlamıyorsun" diye sormuş.
Adam yanıtlamış:

"Efendim ben hasta bakıcıyım" demiş.

Fıkra bu işte

Seçim sonrasına güzel denk gelmiş.

Güzel bir gelecek diliyorum.