Zihni AĞIRMAN


HAYATIN 5 ACI GERÇEĞİ


Yılın son haftasındayız.

İçinde bulunduğumuz 52 haftayla 2018 yılını uğurluyoruz.

İyisiyle- kötüsüyle, güzeliyle- çirkiniyle bir yılı daha geride bırakıyoruz.

Ve her şeyden önemlisi ömrümüzden bir yaprak daha düşüyor.

Yeni yılın tüm insanlığa, sağlık, mutluluk, barış ve huzur getirmesini diliyorum.

Hiç düşündünüz mü bilmiyorum veya düşünmeye fırsatınız oldu mu?

Hayatınızdaki acı gerçekleri.

Düşündüm ben.

18 yıl öne 40 yaşında iken ablamı11 yıl önce canımdan çok sevdiğim annemi ve bir yıl önce de arkamda bir dağ gibi gördüğüm babamı kaybettim.

Allah yerlerini nur, mekânlarını cennet eylesin.

Gidenler gelmiyor,

Acıları her geçen gün artıyor.

Belki de birçoğumuz 2018 yılı içerisinde en çok sevdiklerimizden birini kaybetmişizdir.

Kimimiz annemizi, kimimiz babamızı, çocuğunu veya bir yakınımızı.

Maalesef hayatın en acı gerçeği bütün bunlar.

Sadece bunlar mı?

Hayatta iken, yaşadığımız en acı gerçekler yok mu?

Var tabi

Şöyle bir düşündüm

Aslında hayatın bir değil, birçok acı gerçeği vardır.

Hangisini söylesem, hangisini anlatsam bilemedim.

Ama insanoğlunun hayatı boyunca yaşadığı birkaç acı gerçek vardır ki hiçbirine benzemez.

Bunlardan belki de en önemlisi hiç kimsenin sevgisi annenin ki kadar sahici olmadığıdır.

Var mıdır anne sevgisinin üzerinde başka bir sevgi

Var mıdır onun gibi yüce olanı, en kutsalı.

Var mıdır anne gibi karşılıksız seveni,

Var mıdır anne gibi kıskanmayanı.

Tabi ki yoktur.

Olamaz da.

Hayatın en acı 5 gerçeğinin anne sevgisinin üzerinde başka bir sevginin olmayışıdır.

Kaçımız biliyoruz, kaçımız bunun bilincindeyiz. 

Ve hayatın en acı ikinci gerçeği nedir biliyor musunuz?

Yoksulun arkadaşının olmayışı.

Gerçekten yoktur.

Söyleyin bana herhangi yoksulun arkadaşının olduğunu veya olup olmadığını.

Ne yazık ki öyle bir dünyada, öyle bir dönemde yaşıyoruz ki bırakın yoksul insanla arkadaş olmayı Allah´ın selamını bile esirgeyenimiz var.

Yolda yürürken kaldırım değiştirenlerimiz var.

Dostu olmayan insan en yoksul insandır.

Aslında en büyük zenginliğin, yoksulluğun olduğunu bilmiyoruz. 

Hayatın acı gerçeklerinden biri de insanların parlak düşüncelere değil, parlak görünüşlere önem vermesi değil midir?

Ne yazık ki parlak düşüncenin geleceği aydınlatacağını hesap edemediğimiz gibi, parlak görünmenin de bir psikolojik rahatsızlık olduğunu bilmiyoruz. 

Hayatın en acı beş gerçeğinden dördüncüsü ise insanların kişiliklerden çok paraya itibar etmeleri değil midir?

Günümüzde her ortamda bunu rahatlıkla görebiliyoruz.

Zenginin gördüğü, fakirin görmediği ilgiyi, itibarı.

Paranız varsa itibar görürsünüz, yoksa iteklenirsiniz.

Horlanırsınız. 

Ve belki de acı gerçeklerin en önemlisi.

Beşinci ve son acı gerçek.

Kişiyi en çok sevdiği insanın incitmesidir.

Bu da hayatın en acı gerçeklerinden biri.

Bir düşünün hayatta en çok kimi üzdüğünüzü, kimi incittiğinizi.

Uzakta aramayın, en yakınınıza bakın.

Yani en çok sevdiğinize

O´nu üzdüğünüzü göreceksiniz.

Üzmeyin, üzülmeyin.

Sevin, sevinin

Mutlu bir hafta diliyorum.