Zihni AĞIRMAN


HAİNLİK AYNI


İstiklal Marşı´mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Zaferi´nden sonra yazdığı şiirden kesitler sunacağım.

Kurtuluş Savaşı´nda verilen mücadeleyi Çanakkale´nin geçilmezliği ve son düşmanın İzmir´den Ege Denizine dökülmesinden sonra yazdığı destandır bu.

Şiirin satır aralarından beyitler alarak 15 Temmuz´da yaşananların Kurtuluş Savaşı´ndan, Çanakkale savaşından farklı olmayacağını göreceksiniz.

Hatta 15 Temmuz´un daha tehlikeli, daha haince, daha alçakça olduğunu göreceksiniz.

Çünkü Çanakkale Savaşı´nda mevzi belli, cephe belli, düşman belliydi.

15 Temmuz´da ne cephe belli, ne mevzi ne de düşmanımız.

Şair Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Savaşı´nı şu dizelerle anlatmış

Yeniden hatırlayarak 15 Temmuz´la kıyaslayalım.

??? Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ.... Hani, tâ´ûna da züldür bu rezîl istîlâ! .......... Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz.... Medeniyyet denilen kahpe, hakikat, yüzsüz.

???. Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer.... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara, vâdîlere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

.......... Âsım´ın nesli.... diyordum ya.... nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek. .......... Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar.... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! ???. Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd´i, Bedr´in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? "Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın. .......... "Bu, taşındır" diyerek Kâ´be´yi diksem başına; Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; ???. Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana.... Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. ???. Ey şehîd oğlu şehîd, isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

Evet, Çanakkale Savaşı´nda yaşananları böyle anlattı bize Mehmet Akif Ersoy.

Şimdi söyler misiniz Çanakkale Savaşı´nda 7 iklim cihan düşmanlarının yaşattığı ile 15 Temmuz gecesini yaşatanlar arasında ne fark var.

İçerdeki ve dışardaki düşmanlar aynı.

Satılmışlar

Kimi Hindu, kimi yamyam kimi de bela.

Bu reziller ülkeyi istila etmek istemedi mi?

Kahpeleri, hakikatsizleri, yüzsüzleri, hainleri, alçakları görmedik mi?

Kurşunların yağdırıldığını, tankların kendi insanını ezdiğini görmedik mi?

O namerd ellerin ülkeyi nasıl yangın alanına çevirdiğine şahit olduk.

Ama onların karşısına dikilen koca bir Türk Milleti vardı.

Tertemiz alnından vurulmuş 246 vatan evladı vardı.

Bu topraklar için toprağa düştü onlar

Yurduna alçakları uğratmadı onlar,

Siber etti göğsünü durdurdu bu hain saldırıyı

Çünkü;

Onlar, Bedr´in Arslanlarıydı,

Çünkü;

Asım´ın nesliydi onlar

Çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.

Hak´kın vadettiği günler doğacaktır onlar için.

Sizlere ağuşunu açıp bekleyen Peygamberimizin kucağında rahat uyuyun.

Bizlere emanet ettiğiniz bu kutsal vatanı kanımızın son damlasına, son nefesimizi verene kadar koruyacağımızdan emin olun.

15 Temmuz´da başlayan ve dün akşam sona eren Demokrasi Nöbeti´ni tutan Büyük Türk Milletine Allah bir daha böyle kara günleri yaşatmasın.