Zihni AĞIRMAN


GAZETECİLER GÜNÜ KALDIRILMALI !


Dün 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler günüydü.

Gün dolayısıyla Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu çalışan gazetecilerle sabah kahvaltısında bir araya geldi.

9 yıldır bu geleneği sürdürüyor.

Hassasiyetinden ve nezaketinden dolayı kendisine şükranlarımızı sunuyorum.

Ondan başka bizi hatırlayan da olmuyor maalesef.

Kahvaltıda bizimle olan Trabzon Valisi Yücel Yavuz´a da teşekkür ediyoruz.

Dünya çalışan gazeteciler gününün anlamına binaen çok fazla bir şey yazmayacağım.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için 1961´den beri 10 Ocak günü düzenlenen Türkiye´ye özgü bir kutlama günüdür.

1961-1971 arasında ?Çalışan gazeteciler bayramı? adıyla kutlanmış; 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, ? 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü? olarak değiştirildi.

Yani bayramdı, güne dönüştürüldü.

Ne bayramlık ne de gün´lük bir önemi var.

Bana sorarsanız 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler günü de kaldırılmalı.

Neden mi?

İşte birkaç geçerli sebebi size sıralayayım.

Dünyada var olan 348 tutulu gazetecinin yarısının tutuklu bulunduğu bir ülkede gazeteciler gününü kutlasanız ne olur.

149 gazetecinin düşüncelerinden dolayı cezaevinde tutuklu bulunduğu bir ülkede gazeteciler gününün ne anlamı var.

10 bin gazetecinin işsiz kaldığı bir ülkede 10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler Günü olsa ne olur, olmasa ne olur.

Kutlasanız ne olur, kutlamasanız ne olur.

2016 yılında Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü´nün Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasında Türkiye, 2015´e göre iki puan daha kaybederek, 180 ülke arasında 151´inci sıraya gerilediği bir ülkede çalışan gazeteciler gününü kutlasanız ne olur?

780 gazetecinin basın kartının iptal edildiği, 839 gazeteci yaptıkları haberden dolayı hâkim karşısına çıkarıldığı bir ülkede çalışan gazeteciler gününü kutlasanız ne olur, kutlamasanız ne olur.

157 yayın organının kapatıldığı, 189 gazetecinin sözlü ve fiziksel saldırıya uğradığı 7 yabancı gazetecinin sınır dışı edildiği, 3 basın merkezine polis baskınının yaptığı bir ülkede gazeteciler günü kutlansa ne olur.

İfade özgürlüğünün temeli sayılan haberciliğin üzerindeki baskının yaşandığı bir ülkede çalışan gazeteciler günü kutlansa ne olur.

Düşünce özgürlüğü kısıtlanan, özgür basından söz etmenin zor olduğu bir ülkede 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü kutlasanız ne olur, kutlamasanız ne olur.

Birinci insan muamelesi ancak üçüncü insan şartlarında gazetecinin çalıştığı bir ülkede gazeteciler gününün olması neye yarar.

Gazetecilik haklarının elinden alındığı, emekliliğin zorlaştırıldığı, yıpranmanın artırıldığı bir ülkede gazeteciler günü olsa ne olur olmasa ne olur.

O halde 10 Ocak Dünya Çalışan gazeteciler gününün kutlanmasının bir anlamı yok.

Bu günü de kaldırın.

Gün bizim neyimize

Bayram bizim neyimize.

Yine de kutlamak için arayan, çiçek gönderen tüm dostlarımıza teşekkürü bir borç bilirim.