Yıllardır bu şehirde gazetecilik yapıyorum.
Çeyrek asrı geçti
30 yıldır hep aynı şeyleri yaşıyoruz.
Öncesi de öyleydi, sonrası da
Böyle gelmiş böyle gidecek yani
Bu şehre belediye başkanı seçildiğinde dışardan bir isim getirilecekse.
Bu şehrin milletvekili adayları dışarıdan getirilecekse.
Trabzonspor´a başkan seçildiğinde yine Trabzon dışından biri getirilecekse.
Trabzonspor´a hoca alınacaksa ve ya yabancı ya da Trabzondışından bir teknik adam alınacaksa.
İyi bir bürokratlık makam fırsatı doğduğunda, bunu dışarıdakilerle doldurulacaksa
Bu şehirde yaşayanlar ne yapacak.
Her ne hikmetse hep dışarıya karşı bir hayranlığımız var.
Trabzon´un, dışarıya, Türkiye´nin de yurt dışına karşı hayranlığı var.
Siyasette, futbolda, ticarette, bürokrasi de, her konuda nerede ise Trabzonlu olmayanlar veya dışında yaşayanlar tercih ediliyor.
Peki, bu şehrin evlatlarına ne zaman sahip çıkılacak.
Bu şehirde yaşayanlar ne için yaşıyor.
Boşuna mı?
Hiçbir yere getirilmeyecekler de ve hep dışardakilere hayranlık duyulacaksa o zaman bu şehirde yaşayanların günahı ne
İyi bir yere getirilecekse şehri terk etsinler.
Terk etsin ki değeri bilinsin, makama getirilsin.
Şehir kime, kimlere kalsın.
Trabzon´un sorunlarıyla dertlenen, yaşananlarla kederlenen, zorluklara göğüs geren,
Bu şehrin kahrını çekenlere ne zaman değer verilecek.
Ne zaman layık olduğu yere getirilecek.
Sen dur, bize orada lazımsın mantığı ne kadar gerçekçi, ne kadar doğru.
Elbette Trabzon dışında yaşayan başarılı bürokratımız, siyasetçimiz, futbolcumuz bizim için ayrı bir değerdir.
Asla dışlanmamalı olduğu yerde sahip çıkılmalı ama her gün bu şehrin sokaklarını arşınlayan değerlerimizi de değersizleştirmemeliyiz.
Bu şehrin sorununu, bu şehirde yaşayan bilir.
Bu şehrin trafiğini, dolmuşa binen bilir.
Bu şehrin işsizliğini akşama kadar kahvehanelerde oturanlar bilir.
Yani bu şehrin suyunu içen, havasını soluyan, burada yaşayan kadar bilen olamaz.
O zaman burada adeta nöbet tutar gibi bekleyen, işini, yatırımını, başarısını burada yaşayarak gösteren değerlere sahip çıkılmasının zamanı geçmedi mi?
Çıkıp ?Trabzonspor´un başına Lucescu´yu getireceğim? diyeceksiniz sonra da sezon sonuna kadar takımın başınaHami Mandıralı ve Fatih Tekke´yi getirmeye çalışacaksınız.
İtibarsızlaştırma, değersizleştirme.
Bu şehrin efsane iki ismini dolgu malzemesi olarak kullanamazsınız.
Yazık!
Takımı teslim eder, kenara çekilirsiniz.
Trabzon, evladına sahip çıkmasının zamanı gelmedi mi?
Geldi, geçiyor bile!
xxx
Şevket Nemli abimiz iyi bir gazete okuyucusudur
Sadece okumakla kalmıyor doğru yazılanı takdir eder, eksik yazılanı, kalemini saptıranı da eleştirir.
Trabzon basını ve Trabzonspor başlıklı yazımla ilgili aradı.
Tebrik etti.
?Keşke bu tür yazıları Türkiye´nin menfaatlerini gözetmeyen ulusal gazeteciler için de yazsan.
Rus yanlısı yayın yapanları yazsanız. Rus savaş uçağının hava sahamızı ihlal etmesi, bizi yatak odamızın pencereden röntgenlemesi demektir. Penceresi gözetlenen Türk insanının da yapacağı bellidir. Keşke Erzurumlunun dediği ?Sçym doğalgazlarına, vermesinler tezek yakarız? tepkisini ulus olarak koyabilsek? dedi.
