Her şeyden önde gelir.
Önce sağlık, sonra aile saadeti ve sonra da para deriz
Sağlık olmadan hiçbir şeyin anlamı yoktur.
Bu sebeptendir ki zaman zaman sağlıkla ilgili sorunlara parmak basarız.
Türkiye sağlıkta önemli bir çığır açtı, yeni reformlar yaptı lakin zaman zaman aceleye getirilen durumlarla yanlış uygulamalar yapılabiliyor.
İşler karmakarışık oluyor.
Trabzon?un sağlık sektöründe önemli bir ivme yakaladığı bir gerçek ama bununla birlikte bazı sorunları beraberinde getirmiyor değil.
Geçen yazımda Fatih Devlet Hastanesi?ni işledim ve Kaşüstü Araştırma Hastanesi için şehirdeki dört hastanenin feda edildiğini yazmıştım.
Çok sayıda telefon aldım, mail geldi.
Bu toplumun sağlıkta ne kadar duyarlı olduğunu gösteriyor.
Gelen maillerden birini siz değerli okuyucularımla paylaşmak istedim.
Kulak verelim
?Sayın yazar,
Fatih Devlet Hastanesi ile ilgili yazınızı okudum.
Sağlıkta bir şeyler doğru yapılmıyor. Birileri bir yanlış karar vermiş ve dağın başına Kaşüstü?nün tepesine bir hastane yapılmasına karar verilmiş. Hastane bitince taşınma baskısı ile hiç de oraya gitmek istemeyen hastane yönetimi mecburi gidiş sergilemiş. Sonrasında bakılmış ki oraya hiç hasta gitmiyor, aylık yakıt masrafı olan 1 milyon lirayı bile karşılayacak gelir olmuyor. O zaman başlamışlar şehirdeki diğer hastaneleri kapatıp oraya taşımaya. Böylece hastalar zorunlu olarak Kaşüstü ne gidecekler, orası da çalışmış olacak. Ama istenilen olmayınca bu sefer başka kurban hastaneler aranmış, o da en sonunda Fatih Devlet Hastanesi olarak belirlenmiş. Ama bunu kapatmanın yükünü bertaraf edebilmek gerektiğinden onun kılıfı olarak da arkada yapılacak binanın hızlı yapılması gerekçesi ortaya konulmuş. Aman ne hız, en az 2 yıl şehir insanı Kaşüstü?ne taşınacak. Numune bu arada faal olacakmış. Madem Numune tek başına yeterli olabiliyormuş şehre, neden daha Kaşüstü?nü yaptınız diyen yok.
O hastaneyi oraya yapıp onu savunan akıllı insanlar zamanla şehrin oraya kayacağını söyleyerek tezlerine destek olmak istemekteler. Oysa şehirden oraya kayacak insanlar sadece o hastanede çalışanların olabileceğini, belki hastalanırım diyerek kimsenin şu anki düzenini bozmayacağını görememektedir. Yani şehirde yaşayan 250 bin insanın oraya taşınacağını söylemek büyük bir aymazlık, iş bilmezliktir. Orada çalışacak insanlardan 100-200 tanesi orada ikamet imkânı oluşturmak için uğraşır ya da TOKİ birilerinin arsasına konut yapar, bu sayede oraya biraz daha fazla kişi gider o kadar.
Bir de ne var ki, 25 kilometre gitmekle hastalara bir şey olmaz, kimse yolda telef olmaz, ulaşım sağlandı diyerek başka bir savunma da ortaya konulmaktadır. Bunda da onlara şunu söylemek gerekir ki (korkarak söylüyorum, bunca yanlıştan sonra bunu da yaparlar) o zaman Of, Sürmene, Araklı hastanelerini de kapatıp Kaşüstü?ne bağlayın, Vakfıkebir?i de kapatıp Akçaabat?a bağlayın. Nasılsa insanlar 25-30 kilometre hasta halleri ile yolculuk yapabilirler ve telef olmazlar. Hem böylece Kaşüstü kesin kalkınır, en azından zarar etmez.
Şehrimizin sağlığı ile insanımız ile bu kadar dalga geçen, sağlıkları ile oynayan bizleri komşu şehirlerin gerisine düşüren, bir başka yazarın dediği gibi ?sağlıkta dışa göçe neden olan ?basiretsiz sağlık yöneticilerini görmek istemiyoruz.
Bizler, kalbi şehirle atan, sıkıştığında bu şehirden gitmeyecek, gidemeyecek, şehrin öz evlatlarını sağlığın ve diğer meslek örgütlerinin başında görmek istiyoruz.
Yazınız için teşekkür ediyor, şehrin sağlığına desteğinizin devamını bekliyorum?
Evet, yazıya hiç müdahale etmeden olduğu gibi yayınladım.
Değerlendirmeyi, siyasilerimize ve Trabzon kamuoyuna bırakıyorum.
