Uzungöl Demirkapı Yolunda Güzellikler ve Olumsuzluklar

Uzungöl Demirkapı Yolunda Güzellikler ve Olumsuzluklar

Öğretmen Hilmi Kanık tarafından kaleme alınan “Uzungöl Demirkapı Yolunda Güzellikler ve Olumsuzluklar” isimli yazısını sizlerle paylaşıyoruz

Karadeniz ve Ülke Turizminin en önemli Merkezlerinden Uzungöl 2021 Turizm Sezonunun en yoğun günlerini yaşıyor bu günlerde.Yurt içinden ve Yurt Dışından onbinlerce Turist her gün Uzungöl’e akın ediyor.Sadece Uzungöl Merkez değil tabi.Uzungöl’ün Turizm altyapısını oluşturan Glazomat,Karester Yasylası,Şekersu Yaylası ve tabi ki Yedigöller tıklım tıklım dolu.Tabiri caiz ise iğne atsan yere düşmüyor Uzungöl’de.

Uzungöl Turizminin temel yapı taşlarından bir tanesi de Yedigöller ve tabi ki bir doğa harikası Demirkapı Mahallesi.

Hafta sonları bende bir alışkanlık başladı.Her Cumartesi ve Pazar günü eğer yapacak bir işim yoksa,torunum Zeynoşum da Uzungöl’de değilse eğer…Benim tek adresim var.Şemsiyemi ve değneğimi elime alıyorum.Ve Uzungöl’den Demirkapı Mahallesine doğru yola çıkıyorum.Yaklaşık 20 KM’lik bir yürüyüş parkuru.Yaklaşık 5 saat gibi bir yürüyüşün ardından Demirkapı Üst Mahalleye çıkıyorum.Dönüş ise 3.5 saat civarında tutuyor.Yani yaklaşık 9 saatte Demirkapı Mahallesine yürüyerek çıkıp iniyorum.

Muhteşem bir duygu Sevgili Dostlar…Ağaçların ve dere sesinin o muhteşem ahenkli sesinin eşliğinde kilometrelerce yürüyorsunuz.İnsanın yüreği huzur buluyor.

Bu hafta sonu da Demirkapı yolundaydım.Ve de o yolda yaşadığım güzellikleri ve olumsuzlukları sizlerle paylaşmak istiyorum

Uzungöl Merkez’den yürümeye başladım.Göl çevresi adeta insan seli.Yürümek değil adım atmak mümkün değil.Bin bir güçlük ile yürüyerek gölü tamamladım ve ağır ağır yukarı doğru adım atmaya başladım.Eski Orman Tesislerinden sonra artık Barajlara doğru yürüyorum.Yol boyunca tatilciler ile selamlaşıyoruz.Kimileri yol soruyor,kimileri kahvaltı yapılabilecek yer.

Yol boyunca tatilciler kendilerine göre buldukları yerlerde sofralarını kurmuşlar.Kahvaltının keyfini çıkarıyorlar.Bu arada yol üstlerine gelişigüzel atılmış olan çöpleri de eleştirmeden geçemeyeceğim.
İnsanlarımız eğitimsiz Sevgili Dostlar.Aile Eğitimi yetersiz.Önüne gelen elindeki çöpü bir yerlere fırlatmış.İyi de kim toplayacak bu çöpleri.Uzungöl’e her gün onbinlerce turist geliyor.Bu kadar turist herkes bir yere bir çöp atsa bu işin sonu nereye varacak.

Yürüyorum.Bir hanımefendi arabasının kapısını açıyor ve elindeki çöpleri aşağıya atıyor.Yirmi metre aşağıda çöp kutusu.Soruyorum Hanımefendiye.Bu çöpleri kim toplayacak diyorum.Yüzüme bile bakmıyor.Belediyenin işi ne toplasın diyor.Peki nerde bizim insanlığımız?Nerede Bizim Aile Eğitimimiz?

Derenin o tatlı sesi kızgınlığımı alıyor ve yürümeye devam ediyorum.Barajlar Bölgesi hem gölün dolmasını önlemiş hem de Uzungöl’e farklı bir renk ve güzellik katmış.Bu anlamda DSİ Bölge Müdürlüğüne Uzungöl’e böyle bir hizmet kazandırdıkları için teşekkür etmek gerekiyor.

Yürüyüşümüz orman içinde devam ediyor.Şimdi Macera Parkı ve Haros Komları Bölgesindeyim.Haros Komları muhteşem güzelliği ile misafirlerini bekliyor.Fırsat buldukça sürekli kaleme almaya çalışıyorum.Sessiz,sakin ve doğa ile baş başa huzur içinde bir tatil yapmak isteyen gönül dostlarımız için Haros Komları bölgesi mükemmel bir tercih

Haros Komlarının o muhteşem güzelliğini tatlı bir gülümseme ile geride bırakıyor ve yavaş yavaş İnan 2’ye doğru yürümeye başlıyoruz.Uzungöl Turizminin Mimarları İnan Kardeşler ailesinden Hüseyin İnan tarafından işletilen Alabalık Üretim Çiftliği muhteşem ve doğal görüntüsü ile misafirlerini ağırlamaya  devam ediyor.Senede 150 tonun üstünde alabalık üreterek Uzungöl’de alabalığın yükünü çeken İnan Kardeşler Marka Değeri ile Uzungöl’ün gururu olmaya devam ediyor.

Alabalık Üretim Çiftliğini geçtikten sonra artık arıcılar ile baş başayız.Yolun belirli bölümlerinde arıcılar ile selamlaşarak yolumuza devam ediyoruz.Bu arada yine anımsatacağım.Yolun üzerine ya da dere kenarlarına atılan su,fanta ve başka çöpler yürüyüşümüzü olumsuz etkiliyor ve moralimizi bozuyor.Yol üzerinde bolca su içme yerleri var.Kayaların arasından çıkan buz gibi soğuk su ile serinleyerek yolculuğumuz devam ediyor.Bu arada yol üzerinde bolca piknik alanları var.Kimileri müziklerini açmışlar horon oynuyor ya da halay çekiyor.Kimileri ise koltuklarına kurulmuş çaylarını yudumluyor.Biz ise daha nefes bile almadan yolumuza devam ediyoruz.

Eski tabir ile Çatma Köprüsünü geçiyoruz.Şimdi işimiz biraz daha çetin.Çünkü yavaş yavaş rampalar başlıyor.Yaş 50’nin üzerinde olunca da rampalar yoruyor doğal olarak.Bu ortamda gelen geçen araçlar ve tanıdıklar ile selamlaşarak yürümeye devam ediyoruz.Solaklı deresi burnumun dibinde.Zaman zaman derenin kenarına iniyorum.Ayaklarımın derenin o buz gibi soğuk suyuna bırakıyorum.İnanın bana dünyanın en güzel duygusu bu.

Demirkapa Mahallesine dönen köprüdeyiz artık.Köprünün etrafında yer bulmak mümkün değil.Her taraf dopdolu.İnsanlar gönüllerince tatil yapıyorlar.Biz ise tırmanmaya…Ama yine yol üstlerinde ve dere kenarlarındaki o kötü çöp görüntüleri canımızı sıkmaya devam ediyor.

Yurt dışından özellikle Kuveyt ve Katar’dan gelen misafirler kendilerini dere yataklarına atıvermişler yol boyunca.Kimileri dereye girmiş soğuk suyun keyfini çıkarıyor.Kimileri dere kenarında çayını demlemiş keyif çatıyor.

Son dönemeçteyim artık.Demirkapı Mahallesinin alt kısmındayız.Burada ağaçların altına işletme sahipleri tarafından masalar konulmuş.Yer minderleri yerleştirilmiş.Oturmak için yolluklar konulmuş.Gelen misafirlerin hepsi tatlı bir telaşın peşinde mangallarını yakmak ile meşguller.Aman diyoruz aman.Orman içinde ateş yakmak.Allah korusun çok dikkatli davranmak gerekiyor.Ülkemizin en önemli gündeminin orman yangını olduğu bu dönemde hepimizin çok daha dikkatli davranması gerekiyor.Açık alan olabilir ama özellikle orman içi tehlikeli

Son dönemeci de döndük.Artık Demirkapı Alt Mahalledeyiz.Yol üstlerinde hijyenik bir şekilde yemek yiyebileceğiniz.Yöresel ürünler satın alabileceğiniz onlarca dükkan bulabilmek mümkün.Bu dükkanlar Demirkapı Mahallesine çıkınca fazlalaşıyor.

Artık ormanı tamamladık.Şimdi yemyeşil bir doğanın kucağındasınız.Etrafınızda alabildiğinde yeşillik.İnsanın yüreği huzur doluyor.Mahallenin ortasında buz gibi soğuk suyu ile billur gibi akan soğuk su.Ve güler yüzleri ile tatlı sohbetleri ile sizleri karşılama telaşı içinde olan Bölge Esnafı.

Saat 10.30’da Uzungöl Merkez’den başlayan yürüyüşümüzün yukarı çıkma bölümü tam 5 saatlik bir yürüyüşün ardından saat  15.30’da Demirkapı üst mahalle girişinde tamamlanıyor.Ayaklarım biraz daha çıkabiliriz.Balıklı Gölü zorlayabiliriz diyor ama beynim bu işin dönüşü de var.Balıklı Göl denemesini bir başka sefere bırak.Balıklıgöl’ü deneyeceksen Uzungöl’den sabahın sekizinde çıkman lazım diyor.

Dönüş yoluna koyuluyorum.Aynı güzellikleri bir kere daha yaşayarak ve inanın bana yol boyunca sadece 2-3 defa beşer dakikalık dinlenme yaparak dönüş yoluna koyuluyorum.Dönüş yolu parkur olarak daha rahat ama bu defa da yağmur sürprizi ile karşı karşıyayım

Saat 10.30’da Uzungöl’den başlayan yolculuğumuz saat 19.30 gibi yine Uzungöl’de son buluyor.Huzur dolu bu tatlı yürüyüşün ardından günü tamamlıyoruz.



İlginizi Çekebilir