Çaykara-Dernekpazarı Folkloru-1

Çaykara-Dernekpazarı Folkloru-1

Çaykaralı hemşehrimiz emekli öğretim görevlisi Ahmet Yaşar Zengin'in kaleme aldığı "Çaykara-Dernekpazarı Folkloru-1" adlı yazının ilk sayısını yayınlıyoruz.

ÇAYKARA- Dernekpazarı FOLKLORU: 1

I. BÖLÜM: COĞRAFİ VE SİYASİ YAPI

Çaykara Coğrafi Yapısı

Çaykara, dağlık ve kayalık bir yapıya sahiptir. Trabzon iline 75 km uzaklıktadır. İlçe merkezi denizden 280 metre yükseklikte ve 25 km içeridedir. Of ilçesinden Bayburt ili istikametine uzanan vadinin içinde kurulmuştur.

Soğanlı Dağları ve Uzungöl Bucağının doğu ve güneyinde bulunan dağlardan çıkan sular, Ataköy Kasabası yakınında birleşerek Solaklı Çayı adını alır, Of ilçesinde denize dökülür. Solaklı Çayı'nın yatağı dar olduğundan, bu çayın kenarında bulunan ilçenin yerleşim alanı da dardır. İlçenin 420 km2'lik bir yerleşim alanı vardır. Of-Dernekpazarı ve Çaykara-Bayburt Devlet Karayolu, Solaklı Çayı'nı takip eder. Bayburt ili sınırları içinde bulunan Soğanlı Dağlarının yüksekliği 2.500 metreyi bulur.

Çaykara Siyasi Yapı

1947 yılında ilçe statüsüne kavuşan Çaykara, 4 kasaba, 27 köy ve 11 mahalleden oluşmaktadır. İlçenin dağlık ve yamaç oluşu nedeniyle evler (yerleşim alanları) çok dağınıktır.  Bu itibarla her mahallenin birçok mezrası (Kom) ve yazın şenlenen yaylaları bulunmaktadır. Merkez belediyesinden başka Ataköy, Karaçam, Uzungöl ve Taşkıran kasabalarında belediye teşkilatı kurulmuştur. İlçe merkezinde alt yapı hizmetleri tamamlanmış olup, çevre ilçelerle de ulaşımı sürekli ve normal durumdadır.

2014 yılına kadar 4 kasaba, 27 köy ve 11 mahalleden oluşan ilçenin, Trabzon ilinin büyükşehir olması nedeniyle kasaba ve köyleri 32 mahalle konumuna getirilmiştir.

Dernekpazarı Coğrafi ve Siyasi Yapı

Dernekpazarı, dağlık ve kayalık bir yapıya sahiptir. Trabzon iline 70 km uzaklıktadır. İlçe merkezi denizden 280 metre yükseklikte ve 20 km içeridedir. Of ilçesinden Bayburt ili istikametine uzanan vadinin içinde kurulmuştur.

Dernekpazarı'nın kesin olarak hangi tarihte kurulduğu bilinmemekle birlikte, “Kondu” adını zengin bir Rum'un isminden kaynaklandığı sanılmaktadır. Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon ve yöresini 1461'de ele geçirmesiyle, Osmanlı topraklarına katılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Maraş'tan gelenlerin buraya yerleştiği söylenirse de bu iddia kesinlik kazanamamıştır. Bir söylentiye göre; Of ilçesi ve çevresindeki bataklık nedeniyle bölgelerde üreyen sivrisineklerin yaydığı sıtma hastalığından korunmak için; insanlar, Dernekpazarı'na gelip yerleşmiştir.

I. Dünya Savaşı sırasında Trabzon ile birlikte burası da Rus işgaline uğramış, Dernekpazarı’nda yaşayanların bir kısmı batıya göç etmiştir.

Tarih

Çaykara, Dernekpazarı ve Peçenekler

Solaklı deresi üzerinde Uzların yanı sıra Kuman ve Peçenek Türklerinin de gelip yerleştiklerini yapılan sempozyumlarda sunulan tebliğlerde sık sık gündeme gelir. Rivayetlere göre Peçenekler, Dernek ve Çaykara boğazına yerleşir. Peçenek kelimesi, Peçen, Peçen, Pacan veya Paçan şeklinde telaffuz edilir.

Türkiye'nin pek çok yerinde Peçenekler ile ilgili yer ve aşiret isimleri bulunmaktadır. Bu isimlerin yoğunlaştığı bölgeler: Maraş, Halep, Ankara çevresi, Doğu ve Orta Karadeniz Bölgesi'dir.

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Peçeneklerle ilgili yer isimleri, Trabzon yöresinde özellikle Çaykara ilçesinde diğer bölgelere göre daha fazla olduğu dikkat çekmektedir: Örnek:

Nefsi Paçan (Maraşlı köyü- Çaykara),

Mezra-i Paçan (Taşgedik- Çaykara),

Paçan (Koldere- Çaykara),

Şinek Paçan (Ataköy'de Mahalle- Çaykara).

1515'te tespit edilebilen köy sakinlerinden birinin ismi “Turak”. Çaykara ilçesine bağlı Şahinkaya köyünün eski adı olan Şor kelimesi, Peçeneklerin bir koludur (boy) Peçenekler, tarih içerisinde Hakasya, Gorno Altay Özerk Cumhuriyeti Kazakistan, Ukrayna, Gürcistan'a dağılmıştır.[1]  Of - Hayrat'a bağlı Korkut köyünün adı Peçenek başbuğunun isminden [2] gelmektedir.

“Trabzon yöresinde Uz / Guz / Oğuz kelimesi boy ismi yanında soğuk ve kuzey anlamlarına da gelmektedir. Bölgemize Uzların yanı sıra Kuman ve Peçenek Türker’inin de gelip yerleştikleri bilinmektedir. Örneğin Osmanlı kayıtlarında geçen Nefs-i Paçan (Çaykara Maraşlı) Mezra-i Paçan (Taşgedik köyü) Şinek Paçan (Ataköy) Peçenekleri hatırlatan birkaç yer ismidir. Kral David’in muhafız ordusunu Kuman, Peçenek ve Uzlardan oluşturduğu kaydı da bölgedeki Türk nüfusunun yoğunluğunu gösterir. Ayrıca beldemiz Özdile çok yakın olan Timurcili (Demircili) köyü de bir Kuman yerleşim yeridir.” ([3])

İlçemiz “Çaykara” ismini, Solaklı deresinin kenarında, eski değirmenlerin yakınında yerden çıkan kaynak sudan alır.  Kadahor ismiyle 1925 yılından 1948 yılına kadar Of ilçesine bağlı nahiye (Bucak) idi. Çaykara 01.01.1948’de ilçe oldu.13.05.1948 tarihinde de ilçenin belediye teşkilatı kuruldu. ([4])          

Tarih öncesinde Kafkasya’dan Trabzon’a inen atalarımız (eski ecdadımız) Türk Boyları Kop ve Zigana dağlarını değil, daha çok Kemer- Soğanlı ve Haldizen dağlarını yani Bayburt – Çaykara- Of yolunu tercih etmişlerdir. Bu bakımdan Trabzon tarihiyle Çaykara tarihi arasında bir paralellik ve beraberlik görülmektedir. Of – Çaykara- Bayburt yolu Karadeniz’i Kafkasya’ya, dolayısıyla İran’a ve anayurdumuz Orta Asya’ya bağlayan tarihi ve stratejik önemi vardır.

“Trabzon’un 2700- 2800 yıllık bir tarihe sahip olduğunu” ([5]) göz önünde bulundurduğumuzda, Çaykara ve Dernekpazarı’nın kaynaklara dayanan tarihi olduğunu söyleyebiliriz. “İlk yerleşim tarihi olarak 1583 yılı Tahrir Defterlerinde Çaykara’nın Dernekpazarı ile birlikte 10 köyü vardı. Bugün bu rakam, 44’e ulaşmıştır.” ([6])  

Azerbaycan ve Anadolu’da olduğu gibi Trabzon bölgesinde de Türk soyundan ilk gelenler at eti yiyen, kısrak sütü içen, saygın ölüleri için şahsi eşyasıyla birlikte gömüldüğü kurganlar yapan ve madencilikte ileri olan atlı göçebe kavim olan Kimmerlerdir. Kimmerler, kendileri gibi Orta Asya’dan gelen ve aynı biçimde yaşayan soydaşları Sakalar (İskit) öncü atlı göçebelerinin, (Milet’lilerin Trabzon’a gelip koloni kurmalarından takriben bir asır önce) M.Ö.720’de ilk defa Karadeniz’in kuzeyine yayıldılar. ([7])

M.Ö.2000 başlarından M.Ö. VIII. yüzyıla kadar Kimmerler, Karadeniz’in kuzeyinde “Kımır” de diğer bir adıyla Kırım’da ve aşağı Tuna boylarında yaşıyorlardı. Büyük çapta ilk Kimmer göçleri M.Ö.713 yılında Kafkas geçitlerini aşarak Aras- Çoruh – Karasu- Fırat boylarına yayıldı.

Tevrat’ta (Tekvin x,2, Tevarih-i Evvil 1,5) Nuh- Nebi oğlu Yafes’in büyük oğlu “Gomer” [Gomer’in oğlu Aşkenaz [8]  diye anılan Kimmer’lerden ilk göç eden bir kol Trabzon’un güneyine yerleştiğinden Trabzon- Bayburt arasındaki dağa eskiden Kimmerius dağı ve günümüzde “Kemer Dağı” denilmesine sebep olmuşlardır. ([9])  Bu coğrafyadaki hatıra, efsanevi İonya’da Miletos’tan gelen gemicilerin Trabzon’daki geçici kolonisinden daha önce Türk kavimlerinin olduğunu kaynaklardan anlıyoruz. ([10])

Yunanlılar, Trabzon ve Of’un sahil kıyılarına gelmeden önce bu bölgede yaşayan insanların Türkler olduğunu yukarıdaki açıklamalardan anlaşılıyor. Trabzon’un sahilinde koloniler kuran Yunanlılar, Türkleri egemenlikleri altına alarak onlara (bölgedeki Türklere) kendi kültürlerini benimsettiler. Hz. İsa’dan sonra da benimsedikleri din olan Hıristiyanlık anlayışı ile bölgede yaşayan Türk halkını Hıristiyanlaştırarak Rumlaştırdılar. Ticari amaçla koloniler kurmak için bölgeye yerleşen Yunanlılar, sadece sahilde yerleştiler. Trabzon’un iç kısımlarında bölgelerinde yerleşmeleri çok zordu. Yunanlıların koloni kurmaktaki amaçları yeni yerler fethetmek değil, ticaret yapmaktır. Bunun için hem ulaşım hem de savunma açısından sadece kıyı bölgelere (sahilde) yerleşmişlerdir. Bundan dolayı iç kısımda (Denizden uzak bölgelerde) yaşayan Türker’in arasına Yunanlıların (Rumların) katılma oranı çok azdır. Bu duruma göre kıyı şeridi hariç olmak üzere bugün Of ve Çaykara’da 2500- 3000 yıl Orta Asya kökenli Türker’in olduğunu tarihi kaynaklardan anlıyoruz. ([11])

Jakop Philip Falmerayer “Geshichte Kaistertum Trapezat”adlı eserinde (1827-Münih baskılı) Trabzon’a ilk gelenleri Kafkasya kökenli, Türk soyuna bağlı Turaniler olarak belirtir.

Dünyanın en eski tarihçisi Herodot’a göre Trabzon ve yöresinin halkı İskit (Saka)Türkleridir.

Trabzonlu tarihçi Şakir Şevket, Trabzon Tarihi adlı eserinde Trabzon’un yerli halkının Türk olduğunu, bunların Skit- Maron- Kolk- Khaldi gibi isimler taşıdıklarını yazar.

Amasyalı tarihçi Hüseyin Hüsamettin ise Amasya tarihinde Trabzon’a yerleşenler için Turanü’l Asl (Asıl Turaniler) olarak ifade eder.

Trabzonlu Mehmet Aşık, “Menazıru’l- Avalim” adlı eserinde Trabzon’un yerli halkının Orta Asya kökenli olduğunu savunur.

Diyarbakırlı Sait Paşa, Mir’atu’l İber adlı eserinde “Tibar, Şalip, Musnik kavimleri ile şenlenmiş olan Trabzon ve Amasya şehirlerimize M.Ö. VIII. yüzyılda Yunanlılar göç etmişlerdir” diye yazar.

Hasan Umur’un “Of ve Of Muharebeleri” eserinde Trabzon yöresinde Koman Türklerinin yerleştiğini yazar.

Halen hayatta olan Trabzonlu değerli tarihçi Ahmet Can BALİ ise Trabzon ve çevresine ilk yerleşenlerin Türklerin bir kolu olan Trablar olduğunu savunur. ([12])

M.Ö.2000 yıllarından beri ilk Türk yerleşim yörelerinden olan Trabzon- Of ve Çaykara’nın İslam’ı tanıması 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Bizanslıların son devleti Trabzon Pontus Krallığına son vermesiyle hızlanmış ve yüz sene içinde Trabzon- Of ve Çaykara bölgesi kâmilen Müslüman olmuştur. ([13])Gerçi 1461 yılından önce Trabzon’un kale surlarının dışında yaşayan, demircilik sanatında çok mahir olan Çepniler ve IX. yüzyıldan itibaren Türklerin Müslüman oluşundan sonraki tarihlerde Kafkaslardan güneye Harşit- Trabzon- Çoruh bölgelerine gelip yerleşen diğer Türk boyları da Müslümandı.

13.yüzyılın ortalarında bir hayli küçülmüş olan Trabzon Devleti, Çepnilerle sarılmaya başlandı. Oğuz Boyunun Üçoklar soyundan Sungurlu Aşiretine bağlı Çepniler Trabzon Devletinin sınırlarına yerleştiler. Kale içi şehirde (Trabzon’un içi) Hıristiyanlık, kale dışı şehirde İslamlık hızla yayıldı. İslamlığın yayıncılarından Ahi Evren Dede,14.yüzyılın başında ölünce Boztepe’ye gömüldü. ([14])  Çaykara ilçesi dâhilinde 1486’da iki,1520’de beş,1554’de 70 kişi ve 1583 yılında da 921 kişiden oluşan bir Müslüman topluluğu yaşamaktaydı. ([15])

XVI. asrın sonlarında 1000 kişiye yaklaşan Müslüman nüfusun büyük bir ekseriyetinin dışarıdan geldiği arşiv belgelerinin değerlendirilmeleri sonucunda anlaşılmaktadır. Geriye kalan az sayıdaki Müslüman’ın, bölgenin yerli halkı olduğu ve bunların ihtida ederek Müslüman oldukları görülmektedir. İlk Tahrir Defterlerinde görülen Hıristiyan, Türk gruplarının zaman içinde giderek azaldığı dikkatten kaçmamıştır. Muhtemelen Müslüman olanlar bu Hıristiyan Türk topluluklardır.

Of ve Çaykara halkının Hıristiyanlıktan, İslamlığa geçişinde mürşitlik yapan Maraşlı köyünde kabri bulunan Maraşlı Şeyh Osman Efendi’dir. ([16])

Of, Çaykara ve Dernekpazarı halkının Hristiyan olduğu, fetihten 80- 100 sene sonra İslamlaşmasında Maraşlı Osman Efendi’nin büyük etkisinin bulunduğunu belirtmektedir. Maraş ulemasından Osman Efendi namında bir zat Bayburt yoluyla Of- Çaykara bölgesine gitmiş. Maraşlı Osman Efendi biraz tazyik görmüş ise de rehber-i hidayet-i ilahiye ile o bölgenin (Of- Çaykara) en muteber papazlarını ıskât ve ilzama muvaffak olarak papazların ve ahalinin çoğunluğu kabul-i din-i Mübin-i İslam eyledikleri mukayyettir.   Merhum Saçaklı Zade Osman Efendi Maraşlı (Paçan) köyünde Hicri 960, miladi 1552-1553’te vefat etmiştir.

Maraş il yıllığında (1484-1541) yılları arasında yaşamış olup Saçaklı zade Osman Efendi’nin, Saçaklı ailesinden olduğu, Of ilçesi Maraşlı (Paçan) köyü ve çevresinde İslamiyet’i bu bölge halkına kabul ettirmek için yoğun gayret ettiğinden bahsedilir. Ayrıca bu kıymetli zatın Maraşlı (Paçan) köyünde vefat ettiği ve bu köye de “Maraşlı” isminin onun için verildiği yazılır [17] 

Tarihi varlığı M.Ö.2000 yıllarına kadar Çaykara, kronolojik sıraya göre: ilk Türk boyu olan Peçenekler, Kumanlar, Kimmerler, Etiler ve Sakalardır. Sakaların çeşitli boyları Kıpçaklar, Khaldiler, Turaniler’dir. ……. İlçemiz halkı XVI. asır ortalarında Kahramanmaraş ilinden İslam’ı tebliğ için gelen üç kardeş alperenlerin Of ve Çaykara yöresinde yaptıkları İslam dinini tanıtıcı, öğretici ve öğütleriyle ve dışarıdan iskân yoluyla gelen Müslüman Türk sülalelerinin etkileriyle topluca İslam dinini hak din olarak kabul etmişlerdir.

Birinci Dünya Savaşı sırasında istilacı ve işgalci Rus ordularına karşı savaşan Osmanlı ordusundan 71 Mehmetçik Rus askerleri tarafından savaşarak şehit edildiği için bu tepeye “Şehitler Tepesi” adı verilmiştir.  Çaykara ve Dernekpazarı 1916 yılı Mart’ında Rize sahillerinden çıkartma yapan Rus birlikleri tarafından işgal edildi. 27 Şubat 1918 yılına kadar bölgede kalan Ruslardan Çaykara ve Dernekpazarı 27 Şubat’ta kurtarıldı.  27 Şubat, Çaykara’nın kurtuluş günüdür. ([18]         


[1] Ahmet Caferoğlu, Türk Kavimleri, Enderun Kitabevi, İstanbul 1988, S. 13-14; Galina M. Patruşeva, "Şorlar", Türkler, C. 20, S. 752.

[2] A.N. Kurat, Peçenek Tarihi, Devlet Basımevi, İstanbul 1937, S. 23

Brendemoen'un Korkut Yer İsmini, Korkot Biçiminde Değiştirmesi, Yunanca (Veya Türkçe Olmayan Yer Adları) Arasında Saymış Olması (Bernt Brendemoen, The Turkish Dialects Of Trabzon, C. I, Harrassowitz Verlag, Wiesbaden 2002, S. 272) İlgi Çekicidir.Türkiye'nin pek çok yerinde Peçeneklerle ilgili yer ve aşiret isimleri bulunmaktadır. Bu isimlerin yoğunlaştığı bölgeler; Maraş ve Halep civarı, Ankara çevresi,[28] Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'dir[29].

Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Peçeneklerle ilgili yer isimlerinin Trabzon yöresinde özellikle Çaykara ilçesinde diğer yörelere göre daha fazla olduğu hemen dikkat çekmektedir: Nefs-i Paçan (>Maraşlı köyü-Çaykara), Mezra-i Paçan (>Taşgedik-Çaykara), Paçan (>Koldere Çaykara), Şinek Paçan (Ataköy'de Mahalle-Çaykara). 1515'te tespit edilebilen köy sakinlerinden birinin ismi Yani Turak'tır[30]. Çaykara ilçesine bağlı Şahinkaya köyünün eski ismi olan (ç->ş- değişmesiyle) Şor, Peçeneklerin bir boyu olup[31] tarih içerisinde Hakasya, Gorno Altay Özerk Cumhuriyeti Kazakistan, Ukrayna, Gürcistan'a dağılmıştır[32]. Hayrat'a bağlı Korkut köyünün adı (1876'da Of'a bağlı), Korkut isimli Peçenek bir başbuğunun isminden[33] gelmektedir[34].

[3] Mehmet BİLGİN, Doğu Karadeniz Bölgesinin Etnik Tarihi Üzerine Trabzon Tarihi Sempozyumu, Trabzon, 1998, Ss.47-89, S.66.

[4] Ahmet Cemal Niyazoğlu, Çaykaranın Manevi ve Kültürel Değerleri Sempozyumu 2002 -1,2002

[5] Prof. Dr. Fahrettin Kırziroğlu, Milli Tarihimizde Trabzon Bölgesi, 1994 Trabzon Yıllığı Sayfa 110-121

[6] Ahmet Niyazoğlu, Çaykaranın manevi ve kültürel Değerleri Sempozyumu -1, 2002

Dr. M. Hanefi Bostan, XVI. Asrın Sonlarında Çaykara’da Sosyal Ve İktisadi Hayat, Çaykaralılar Dergisi 1994 Sayı:6, S. 9-18

[7] Ahmet Cemal Niyazoğlu naklen Prof. Dr. Fahrettin Kırziroğlu, Trabzon Fetih Yıllığı,1994

[8]  Of ilçesinin İşkenaz isimli köyün adını çağrıştırıyor.

[9] Ahmet Cemal Niyazoğlu Naklen Prof.Dr.A.Zeki Velidi Togan  

[11] Ahmet Cemal Niyazoğlu Naklen Haşim Albayrak; Of ve Çaykara, C.I, Ankara 1986, S. 103-106.

[12] Ahmet Cemal Niyazoğlu Naklen İsmail Çolak, Çaykara Gazetesi Yıl: 1 Sayı: 1 10 Nisan 2002

[13] Ahmet Cemal Niyazoğlu, Çaykaranın manevi ve kültürel Değerleri Sempozyumu -1, 2002 1 s.519-520

[14] Ahmet Cemal Niyazoğlu Naklen Mahmut Goloğlu, Ana Hatlarıyla Trabzon Tarihi,1970

[16] Şakir Şevket, Trabzon Tarihi, Cilt İst., S.98,1294 (1877)

[17] Ahmet Cemal Niyazoğlu Naklen Şakir Şevket, Trabzon Tarihi, Cilt İst.,   S.98,1294 (1877)

[18] Ahmet Cemal Niyazoğlu Naklen Yeni Çaykara Bülteni, S.10, 1985



Anahtar Kelimeler: Çaykara-Dernekpazarı Folkloru-
muhammed zayi
6.09.2021 01:34:26
Hocam harika bir yazı olmuş. Elinize sağlık

Hasan Kulaksızoğlu
6.09.2021 07:33:28
Hocam tebrik ediyorum. Güzel bir çalışma. Bu gibi çalışmaların farklı ilim adamaları tarafından yapılması gerekir. Çaykara ilçesi böyle bir potansiyele sahiptir. Bir kaynakta okumuştum. Çaykara, bir ülkeyi idare edebilecek bürokrasi vardır. Bu konu bizi gururlandırıyor. Eline sağlık. Selam ve saygılar

Hasan Kulaksızoğlu
15.09.2021 13:27:11
Vatan ve millet sevgisinin, tarihini ve ahlaki değerlerin en güzel örneği, folklor ürünlerinde gizlidir. Kısacası bir milletin kültür tarihi hakkında bilgi sahibi olmak için, o milletin kültür ürünlerini derlemekten geçer. Bunların gelecek nesillere aktarılması, folklorun görevi olduğu gibi sivil kuruluşlar da vesile olmalıdır. Çaykara- Dernekpazarı Folklorunun yayımlanmasına vesile olan Çaykara Gündem yöneticilerine teşekkür ederim. Folklorun kitaplaşması için sivil kuruluşalar destek vermeleri dileğiyle Kemal Çuman Beyi tebrik ederim. Selamlar...

İlginizi Çekebilir