Öğrenciler, 180 iş günü ve yaklaşık 8 ay süren eğitim-öğretim yılı maratonunun yorgunluğunu, 3 ay sürecek yaz tatilinde atacak.
2011-2012 eğitim-öğretim yılı 19 Eylül 2011 tarihinde başlamış, öğrenciler 23 Ocak-3 Şubat 2012 tarihleri arasında yarıyıl tatili yapmıştı.
İlköğretim ve lise son sınıf öğrencileri mezun olmanın yanı sıra, yaz tatilinde her yıl olduğu gibi sınava girme, sınav sonucu öğrenme, tercih yapma ve kayıt heyecanı yaşayacak.
İlköğretim son sınıftaki öğrenciler karne almanın heyecanın yanı sıra, 9 Haziran Cumartesi günü girecekleri Seviye Belirleme Sınavı (SBS) heyecanını da yaşayacak. Aynı zamanda Parasız Yatılılık ve Bursluluk Puanı`nın hesaplanmasını isteyen ilköğretim 8. sınıf öğrencileri de cumartesi günü SBS`ye girecek.
İlköğretim 5, 6, 7. sınıflar ile ortaöğretim 9, 10 ve 11. sınıflar için gerçekleştirilen Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı (PYBS), 10 Haziran Pazar günü yapılacak.
Lise son sınıf öğrencilerinin katılacağı Lisans Yerleştirme Sınavları da 16-17, 23-24 Haziran`da gerçekleştirilecek.
2012-2013 eğitim-öğretim yılı, 17 Eylül 2012 Pazartesi günü başlayacak. Okula yeni başlayacak anaokulu ve ilköğretim birinci sınıf öğrencileri bir hafta öncesinden ``uyum programı``na alınacak.
Öte yandan okul öncesi ve sınıf branşlarındaki öğretmenler de okul kapandıktan sonra 3 haftalık hizmet içi eğitime alınacak.
Kötü karne karşısında sert tutum, ciddi kişilik sorunlarına neden olabiliyor"
Tatil kimi öğrenciyi heyecanlandırırken kimisini korkutuyor. Kötü karne karşısında sert bir tutum sergileyen veliler çocuklarda ciddi kişilik sorunlarına neden olabiliyor.
Karnelerin anne-baba ve öğretmenlerce "doğru okunması" gerektiğini, öğrencinin bulunduğu eğitim ortamında ondan beklenen bilgi ve beceri alanındaki yeterlilikleri ne derece gösterdiğine ilişkin bir değerlendirme olduğunu vurgulayan uzmanlar, Karnelerin sadece çocuklar için önemli olmadığını, öğretmen, okul ve aile için de bir yol gösterici olduğunu, "Çocuğunuz size karneyi gösterdikten sonra önce gördüğünüz ?olumlu? yönler ve iyi notlar üzerinde durunuz ve bunlara ilişkin memnuniyetinizi belirtiniz. Karnedeki düşük notlara ilişkin ifadelerinizi özenle seçiniz. Çocuğunuzun karnesine ilişkin kendi duygularını paylaşmasına fırsat veriniz. Daha az başarılı olduğu derslere ilişkin ona nasıl yardımcı olabileceğinizi sorunuz. Çocuğunuzun karnesi nasıl olursa olsun, onu sevdiğinizi ve değer verdiğinizi gerçekçi bir şekilde gösterin. Her öğrencinin mutlaka derslerde başarılı olacak diye bir kaide yok. Her öğrencinin mutlaka kabiliyetli olduğu bir alanı vardır, önemli olan bu alanı kavrayıp gerektiğinde öğrenciyi bu alana yönlendirmektir.??
